Üstad Bediüzzaman Hazretleri’nin ikinci Said dönemi ve Risâle-i Nur’un telifi Barla’da başlamıştır. Bu yüzden Barla’nın ehemmiyeti çok büyüktür. Isparta’nın Eğirdir ilçesinin nahiyesi olan ve üç bin nüfusa sahip “Barla, ehl-i imanın manevî imdadına gönderilen Risâle-i Nur Külliyatı’nın telif edilmeye başlandığı ilk merkezdir.”1 1927’nin Mart ayında da Barla’ya sürgün edilen”2 “Üstad Bediüzzaman Hazretleri, 24 Temmuz 1934 yılına kadar burada kaldı. Bu süre içerisinde, “öldükten sonra dirilişi ispat eden Haşir Risâlesi başta olmak üzere, Kur’ân-ı Kerîm’i esas alan ve insanların imanlarını kurtarmalarına vesile olan Risâle-i Nur Külliyatı’ndan Sözler, Mektubat tamamen, Lem’alar ise Yirmi Altıncı Lem’aya kadar Barla’da yazıldı.”3 Üstad Bediüzzaman Hazretleri “Barla gibi tenha bir yerde Kur’ân ve iman hakikatlerini ders veren Risâle-i Nur eserlerini telif ederek, perde altında neşrini temin ederek, büyük bir muvaffakiyet ve muzafferiyetle dinsizliğin oyunlarını bozmuştur.”4 “Barla, Latince bir kelimedir. Saklanan, gizlenen, siperlenen gibi mânâları vardır. Nasıl Nur Risâleleri, ‘sırren tenevveret’ yani gizlice nurlanmak müjdesi altında parlamış ve bütün âleme intişar etmişse, aynen öyle Barla’nın ismi de aynı sırra mazhar olmuş ve o beşaret altına gizlenmiştir.” 5 “Üstad Bediüzzaman Hazretleri, Barla’da sekiz sene kadar kalmıştır. Üstadın Barla’daki ikametgâhı, iki odadan ibaret bir evdir. Esasen müstakil bir evi ve yeryüzünde taht-ı tasarruf ve temellükünde bir karış dahi yeri yoktur. […]